alarak

alarak
1. receiving (prep.) 2. taking (prep.)

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • toplumcu gerçekçilik — is., ği, ed. 1) Toplumsal olayları ve ilişkileri toplum bilimi açısından ele alarak hem gerçekçilik hem de gelişme süreci içinde irdeleyen roman türü 2) fel. Toplumsal olayları ve ilişkileri toplum bilimi açısından ele alarak hem gerçekçilik hem… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TEŞEFFİ-İ GAYZ — Öfkesinin öcünü alarak rahatlamak. İntikam alarak yüreğini soğutmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İKTİBASEN — İktibas suretiyle. Faydalanma yoluyla alarak. Parça alarak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • abdestli — sf. 1) Abdest almış (kimse) 2) Abdesti bozulmamış olan (kimse) 3) zf. Abdest alarak, abdest almış olarak 4) is., mec. İyi adam …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • âciz — sf., Ar. ˁāciz 1) Gücü bir işe yetmez olan, güçsüz İhtiyar imparatorluk, bu genç devlet karşısında âcizdi. Y. K. Beyatlı 2) Beceriksiz Ne âciz heriflermiş, iki yıl daha dayanamazlar mıydı? R. H. Karay 3) is. Alçak gönüllülük gösteren kimsenin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ad durumu — is., dbl. Başka bir kelime ile ilgi kurmak için adın yalın biçimde veya ek alarak girdiği durum, isim durumu, isim hâli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anten yükselteci — is. Anten ile alıcı arasında yer alarak elektromanyetik dalgaların genliğini yükselten araç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • apış arası — is. İki bacağın arasında kalan yer Apışlarının arasına bir sac mangal alarak yakıcı soğuktan korunmaya çalışıyordu. E. E. Talu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • apışık — sf., ğı, hlk. 1) Yorgun, güçsüz, şaşkın 2) Kuyruğunu apış arasına alarak yılgın yılgın giden (hayvan) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • asit — is., di, kim., Fr. acide Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız Birleşik Sözler asit alkol asit borik asit fenik asitölçer amino asit… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”